23 Ağustos 2009 Pazar

"ŞİİR TETİKTE GİDER" VI


"...şiir insanın başvurduğu zaman yerini kavrayabileceği bir çalışma alanıdır. Yani şiire biz insanlar yerimizi, nerede olduğumuzu, koordinatlarımızın neler olduğunu bilebilmek için başvururuz. Bunu merak etmeyen şiirle uğraşmaz. Şiirle uğraşmak için kendi eksenlerini merak etmek gerekir. Bu merakı olmayan insanların şiirle uğraşmalarına gerek yoktur. İşte o yüzden de şiirle ilgilenen insanların sayısının çok olması şart değil. Şiirle ilgilenen insanlar toplumda bu ilgisiz ve bîgane insanların bir gün eğer ihtiyaç duyarlarsa yararlanabilecekleri bir mevkii tutarlar. Şimdi şiirin, nereye gideceğimizle ilgili bir tavsiyesi ya da komutu yoktur. Olduğu düşünülerek yazılan her şey çok fukara kalır. O yüzden biz gerçek şairle şair benzerini bu ölçüyle ayırabiliriz. Gerçek şair bize koordinatlarımız, eksenlerimiz hakkında donanım sağlar, bilgi verir. Şair benzeri ise gidilecek yer hakkında ya komut verir ya da tavsiyede bulunur. Onun için şairle şair benzerini bu bulunduğumuz yerin tespitinde işimize yarayıp yaramadığı ile ayırabiliriz. Bu mânâda tabii ki siyasetin her günkü akışıyla da alakası vardır şiirin, kâinat yaratıldığından beri de insanın kâinattaki yeriyle de alakası vardır. Yani bugün, şimdi de işimize yarar. Tamamen geçici şartlardan bağımsız bir alanda da işimize yarar. Şimdi biz şiiri demek ki yerimizi tespit ümidiyle okuruz. Bu bakımdan hangi şairi seçtiysek biraz da onun risklerini üstlenmiş oluruz. Dediğim gibi bu hiçbir zaman hayat reçetesi olarak işimize yaramaz fakat hastalığın teşhisi bakımından şiirden daha iyi bir ölçü bulmak mümkün değildir. Bir yerimizin ağrıdığını biliriz ama niçin ağrıdığını şiirden öğreniriz. Şiir, ağrımızı giderecek bir merhem, bir reçete sunmaz. O açıdan şairlerin yaptıklarına bakarak yerimizin tutulmaya değer bir yer olmadığı konusunda da karar sahibi olabiliriz.
.
İsmet ÖZEL
.
ŞİİR TETİKTE GİDER KONFERANSLARI'ndan
.
.
Resim : Vladimir Kush, Ananas Crowd